MİMAR SİNAN'IN SIR MEKTUBU
MiMAR SiNAN'IN SENELER SONRA BULUNAN MEKTUBU
*******************
Bir Mimar Sinan eseri olan Sehzadebasi Cami'nin 1990'li yillarda devam eden
restorasyonunu yapan firma yetkililerinden bir insaat muhendisi, caminin
restorasyonu sirasinda yasadiklari bir olayi tv'de soyle anlatmasti.


"Cami bahcesini cevreleyen havale duvarinda bulunan kapilarin uzerindeki
kemerleri olusturan taslarda yer yer curumeler vardi.

Restorasyon programinda bu kemerlerin yenilenmesi de yer aliyordu. Biz
insaat fakultesinde teorik olarak kemerlerin nasil insaat edildigini
ogrenmistik fakat tas kemer insaasi ile ilgili pratigimiz yoktu.
Kemerleri nasil restore edecegimiz konusunda ustalarla toplanti yaptik.
Sonuc olarak kemeri alttan yalayan bir tahta kalip cakacaktik. Daha sonra
kemeri yavas yavas sokup yapim teknikleri ile ilgili notlar alacaktik ve
yeniden yaparken bu notlardan faydalanacaktik.
Kalibi soktuk.
Sokmeye kemerin kilit tasindan basladik. Tasi yerinden cikardigimizda
hayretle iki tasin birlesme noktasinda olan silindirik bir bosluga
yerlestirilmis bir cam siseye rastladik. Sisenin icinde durulmus beyaz bir
kagit vardi.
Siseyi acip kagida baktik. Osmanlica bir seyler yaziyordu.
Hemen bir uzman bulup okuttuk. Bu bir mektup idi ve Mimar Sinan tarafindan
yazilmisti. Sunlari soyluyordu:

"Bu kemeri olusturan taslarin omru yaklasik 400 senedir. Bu muddet zarfinda
bu taslar curumus olacagindan siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Buyuk
bir ihtimalle yapi teknikleri de degiseceginden bu kemeri nasil yeniden
insaa edeceginizi bilemeyeceksiniz. Iste bu mektubu ben size, bu kemeri
nasil insa edeceginizi anlatmak icin yaziyorum."

Koca Sinan mektubunda boyle basladiktan sonra o kemeri insa ettikleri
taslari Anadolunun neresinden getirttiklerini soylerek izahlarina devam
ediyor ve ayrintili bir bicimde kemerin insaasini anlatiyordu.

Bu mektup bir insanin, yaptigi isin kalici olmasi icin gosterebilecegi
cabanin insan ustu bir ornegidir. Bu mektubun ihtisami, modern cagin
insanlarinin bile zorlanacagi tasin omrunu bilmesi, yapi tekniginin
degisecegini bilmesi, 400 sene dayanacak kagit ve murekkep kullanmasi gibi
yuksek bigi seviyesinden gelmektedir. Suphesiz bu yuksek bilgiler de o koca
mimarin erisilmez ozelliklerindendir. Ancak erisilmesi gercekten zor olan
bu bilgilerden cok daha muhtesem olan 400 sene sonraya cozum ureten
sorumluluk duygusudur.

Orkun Aytekin

Mehmet Akbul

****************************

AYRICA CAMİ'İN BİR ÖZELLİĞİDE CAMİ'İNİN ZEMİNİN ALTINDA SU DEPOLANMIŞTIR..BU FİKİR MİMAR SİNAN ESERİDİR VE BU SAYEDE CAMİİ YAZIN SOĞUK,KIŞIN SICAK KALMAKTADIR...
******
NET'TE OKUYUP HAYRANLIĞIM BİRKEZ DAHA ARTI SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM
KOCA SİNAN YAPTIĞI ESERLER HAYRANLIKLA TAKDİRLE BAKIYORUZ UMUDUMUZ ONUN İZİNDE GİDECEK ESERLERİN OLMASI..RABBİM RAHMET ETSİN GANİ,GANİ AHİRETTE ŞEFATİ NASİP OLUR İNŞALLAH AMİN.ayfersultan
******
ALINTI

14 Temmuz 2009 Salı

VE EŞSİZ GÜZEL İSTANBUL

















ÜSTEKİ VE YANDAKİ RESİMDE KÖPRÜDEN GEÇERKEN ÇEKMİŞTİM (ORTA CAMİİ)

BU RESİMLER ISTANBULA GELEMEYEN ARKADAŞLARIM İÇİN İNŞ. EN KISA ZAMANDA GELİRLER. BİZ BEKLİYORUZ...










İSTANBULU ANLATMA K KOLAY DEĞİLDİR YAŞAMAK LAZIM...












EVET,BİZİM,ÜÇÜNCÜ MEMLEKETİMİZ..İSTANBULU ANLATMAK ÇOK ZOR HAKKINDAKİ GEREKLİ BİLGİLERİ KİTAPLAR VS. VERİYOR BENSAYFAMA SIĞDIRABİLDİĞİM KADAR RESİMLERİ YAYINLAYACAĞIM ..İSTANBUL BÜYÜLÜ ŞEHİR MANEVİYATI YÜKSEK BURAYA YERLEŞTİNMİ AYRILMASI ÇOK ZOR.. BU BİR SEVDADIR..İSTANBULU ÇOK SEVİYORUZ,VATANIMIZIN HERBİR YERİ ÇOK GÜZEL AMA İSTANBUL BAŞKA..RABBİM,VATANIMIZI HER ZAMAN KORUSUN AMİN...
****
NOT:BENİM ÇEKTİKLERİM 'İN DIŞINDAKİ RESİMLER ALINTIDIR..



12 Temmuz 2009 Pazar

BATTAL GAZİ'NİN TORUNLARI'NIN MEMLEKETİ MALATYA...

BENİM İKİNCİ MEMLEKETİM SAYILIR MALAT'YA(EŞİMİN VE ÇOCUKLARIMIN MEMLEKETİ) ANLIYACAĞINIZ 4 MALATYALI YANİ44,44, 44,44,1 ,58 SİVASLI..UZUN YILLAR KALDIK..MALESEF ŞİMDİLERDE ORAYADA GİDEMİYORUZ..NET'TE RESİMLERİ İNCELERKEN BİR BURUKLUK,BİR ÖZLEM KARIŞTI DUYGULARIMA NE OLACAK BU HALİM BİLMEM,NEYSE RESİM VE MALATYA HAKKIN'DA BİLGİLERLE BİRAZ ÖZLEM GİDERMİŞ OLALIM..E,MALATYA GELİNİ OLARAK BUNLARI HAZIRLADIM..MALATYA'YA GİTMEK İSTİYENLERE KÜÇÜK BİLGİLER..-1-Eski Malat'ya,Aslantepe veArkoloji Müzesini gezmeden,-2-Sultansuyu ve Nemrut Dağını görmeden,-3-Merkezde iyi bir lokantada kağıt kebabı yemeden,-3-Analı-kızlı içli köfte vr tereyağlı kaysı tatlısı yada balık köfte yemeden,-4-Kaysı ve yan ürünlerinin satıldığıŞire pazarından alış veriş yapmadan dönmeyin.son olarak benim şahsi tavsiyem pide çeşitleri özelikle tereyağlı pide almadan fazla alabilirsiniz derin dondurucuda saklana bilir ewet lahmacun yemeden olmaz acizane bilgilendirmek istedim,yoksa çok ayrıntılar var..üste resmini gördügünüz kaysı döneri. buyurun tadın afiyet olsun..ayfersultan




MALATYA -- MALATYA İli Hakkında

GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü : 12.313 km²
Nüfus : 702.055 (1990)
İl Trafik No : 44
Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat Havzasında yer alan Malatya ili, coğrafi konumu, tarihi kervan yollarının - ünlü Kral Yolu ve İpek Yolu - üzerinde bulunması ve sahip olduğu zengin su kaynakları nedeniyle, Neolitik Çağdan bu yana yerleşimlere sahne olmuştur.
İLÇELER
Malatya ilinin ilçeleri; Akçadağ, Arapkir, Arguvan, Battalgazi, Darende, Doğanşehir, Doğanyol, Hekimhan, Kale, Kuluncak, Pötürge,Yazıhan ve Yeşilyut'tur.
Akçadağ : İlçe sınırları içerisinde bulunan TİGEM'e bağlı Sultan Suyu Üretme Çiftliğinde ülkemizin ünlü yarış atları yetiştirilmektedir. Tarihi ve doğal eserler açısından zengindir.Levent Vadisi ilçenin en önemli turizm değerini oluşturmaktadır. Çeşitlibüyüklükte mağaraları olduğu vadide,Geç Hitit Dönemine ait olduğu düşünülen kaya kabartmaları bulunmuştur.
Arapgir : Tarihi eser açısından oldukça zengindir; Ulu Cami, Cafer Paşa Cami, Mirliva Ahmet Paşa Cami, Mola Eyüp Cami, Gümrükçü Osman Paşa Cami Hamamı ve Çobanoğlu Konağı sayılabilecek tarihi eserlerden bazılarıdır.
Arguvan : Karahöyük Köyü, İsa Köyü ve Tarlacık Köyüne bağlı Horumhan Mezrasındaki Morhamam Höyükler'in yanı sıra Kızık Köyünde de Kutsal Balıklı Park bulunmaktadır.
Battalgazi : İlçede birçok cami,türbe bulunmaktadır.Karakaya Baraj Gölünün ilçenin çok yakınında olması turizm açısından önemli getiriler sağlamıştır. Barajda su sporları ve balık avı yapılabildiği gibi gemiyle baraj gezisine katılmak da mümkündür.
Darende : Tarihi ve turistik bakımdan oldukça zengin bir yapıya sahip olan ilçede cami ve külliye gibi eserlerle Günpınar Şelalesi görülmeye değer yerlerdir. Mehmet Paşa Halk Kütüphanesi, Somuncubaba Kütüphanesi, Es Seyyid Osman Hulusi Efendi Özel Kütüphanesi ve Balaban Şeyh Abdurrahman Erzincani Kütüphanesinde nadide el yazması eserler vardır. Ayrıca Tohma Çayı boyunca doğal güzellikler ve mesire yerleri yer alır.
Doğanşehir : Tarihi ve mesire yerleri açısından zengindir. Merkezde tarihi sur kalıntıları mevcuttur. Sürgü Höyük yüzey kalıntılarının tarihi M.Ö. 2-4 bine kadar inmektedir. Erkenek vadisinde bulunan Şelale ile mesire yerleri ve Sürgü kasabasında yer alan Pınarbaşı çok sayıda ziyaretçi çekmektedir.
Pütürge : Malatya'ya 74 km uzaklıktadır. Uzuntaş Köyünde bulunan ve M.S. 450'de yapıldığı belirtilen Peri-Eş (Dilbersen) Kalesi, doğu yakası ilçe hudutları içinde yer alan Nemrut Dağı, Gerar Kalesi ve Battalgazi Ziyareti gibi görülmeye değer tarihi yerler vardır.
Yazıhan : Malatya'ya 40 km uzaklıktadır. Tarihi eser olarak Fethiye Köyündeki Hasan Basri Cami, Fethiye Höyük, Ansur (Buzluk) Mağaraları,Hacı Höyük, İriağaç Köyü Ünür Mezrası Kalesi sayılabilir.
***

GEZİLECEK YERLER
Nemrut Dağı
Doğu ve Batı Medeniyetlerinin, 2150 m. yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut, Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır.
Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekmektedir. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün batışını seyretmek için Nemrut Dağına gelmektedir.
UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak ilan edilen Nemrut Dağı, çevresindeki Kommagene Uygarlığı eserleri ile birlikte ülkenin önemli Milli Parklarından biridir. Nemrut Dağındaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer alıyor.
Tarihçe
İki bin yıldır güneşin doğuşunu ve batışını 2150 m. yükseklikte izleyen dev heykellerin sırrının çözülmesi için Kommagene Uygarlığı'nın keşfine gitmek gerekir.
Nemrut Dağı'nın Kraliyet Akademisi tarafından araştırma yapmak üzere bölgeye gönderilen genç bilim adamı Otto Punchtein başkanlığındaki ekip, Nemrut Dağı'nın tepesindeki tümülüs ve tümülüsün doğu ve batı yanlarında oluşturulmuş teraslar üzerindeki devasa heykeller ve çeşitli kabartmalardan oluşan eserler üzerinde çalışır. Uzun çalışmalar sonunda Grekçe yazılı kitabeyi çözen Punchstein, bu eserlerin Kommagene Uygarlığı'na ait olduğunu ve Kommagene Kralı I. Antiochos tarafından yaptırıldığını keşfeder. Antiochos'un ağzından yazılan kitabe, Nemrut Dağı'nın sırrını ve Antiochos'un yasalarını içermektedir.
Kommagene Uygarlığının ortaya çıkmasını sağlayan kazılar, Nemrut Dağı'ndan başka Arsameia, Samsat ve Fırat Havzasında gerçekleştirilmiştir. Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkartılan taşınabilir eserler müzelerde, geri kalanları da Milli Park Alanı içerisinde korumaya alınmıştır.
Kommagene Krallığı
Yunanca "Genler Topluluğu" anlamına gelen Kommagene, ismiyle bağdaşırcasına, Grek ve Pers uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği güçlü bir krallıktır. Toros Dağlarındaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan antik Kommagene Krallığı, Suriye'nin Kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri'nin çevrelediği verimli topraklarda yer almıştır. Tarıma ve hayvancılığa elverişli ve ekonomik önemi yüksek sedir ağacı ormanlarını barındıran Kommagene topraklarının, ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanıldığı civardaki mağara ve arkeolojik buluntulardan anlaşılmaktadır.
Antik dünyanın küçük ancak güçlü ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Krallarından "Krallar Kralı olarak anılan Darius'a ile, anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir prensin oğlu Mithradates Kallinikos tarafından, İ.Ö. 109 yılında bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur. Farklı topluluklardan meydana gelen ve ayrı inanç ve kültürlere sahip Kommageneliler arasındaki birliği sağlamak konusunda büyük başarı sağlayan Mithradates Kallinikos, tanrılarla olan bağını kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır.
İklim
Kahta ilçe sınırlarındaki Nemrut Dağında karasal iklim özellikleri görülmektedir. İlçe sınırlarındaki Atatürk Baraj gölü nedeniyle, iklim yapısı önemli bir ölçüde değişikliğe uğrayarak Akdeniz iklimi ile benzerlik göstermeye başlamıştır. Ancak yaz ortasında bile, Nemrut Dağında gün doğumu oldukça soğuk olur.
**
.
Camiler ve Türbeler
Malatya'nın önemli camileri Ulu Cami, Arapkir Ulu Cami, Yeni Camii,Yusuf Ziya Camii, Çarşı Camii, Melik Sunullah Camii(Battalgazi), Somuncu Baba Camii(Darande), Molla Eyüp Mescidi(Arapkir)'dir.
Önemli kümbetler Emir Ömer Türbesi, Sıddı Zeynep Kümbeti(Battalgazi) ve Kanlı Kümbeti(Battalgazi)'dir.
Hanlar
Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı: Eski Malatya'da dikdörtgen alan üzerine inşa edilmiştir. 1632 tarihinde IV. Murat'ın silahtarı Bosnalı Mustafa Paşa yaptırmıştır.
Taşhan: Hekimhan ilçesinde Malatya Sivas karayolu üzerinde, Eski Darende'dedir. Selçuklu Sultan Hanlarının geleneklerini devam ettiren bir yapıdır.
Bedesten: Eski Darende ilçesinde yer alan dikdörtgen bir yapıdır.
Mesire Yerleri
Malatya'yı çevreleyen bölge ziyaret edilebilecek bir çok yer sunar. Sultansuyu'nda, sadece safkan Arap atları yetiştirilmez, ayrıca bu büyüleyici yer yakınında Sultansuyu Barajı'nın oluşturduğu göl kenarında insanların piknik yapmasına fırsat tanır. Karakaya Barajı'nın oluşturduğu göl şehirden 15 km. uzaktadır ve yaz ayları yerel halkın gözde piknik mekanıdır. Bu gölde balık avına izin verilmektedir. Darende'nin 10 kilometre batısındaki Günpınar Şelalesi insanların doğal güzelliğin zevkini çıkarıp, piknik yapacağı ve dinleneceği bir yerdir.
Şehre yakın diğer dinlenme alanları Gündüzbey Pınarbaşı, Orduzu Pınarbaşı, Yeşilyurt ve Konak kasabasındaki Horata Suyu'dur. Bunlar arasında Yeşilyurt ve Gündüzbey kirazıyla ünlüdür. Kiraz hasat mevsiminde (Haziran ayı), Yeşilyurt'ta Kiraz Festivali düzenlenir.
Arguvan ilçesinin Kızık köyü tabiat güzelliği ile huzur vermekte, köyün koruma havuzunda bulunan balıklar ise ziyaretçileri hayrete düşürmektedir. Burada bulunan bir su kaynağı ve kaynaktaki balıklar kutsal kabul edilir. Bu nedenle balıkların yenmesine izin verilmez. Yerel halk bu balıkları 'bulaşıkçı' olarak nitelendirmektedir. Çünkü balıklar köylülerin suya bıraktığı kirli kapları temizlemektedirler.

***
TARİHÇE
Yapılan araştırmalar ve arkeolojik kazılar sonucunda, tarihi geçmişi Paleolitik Çağa kadar uzanan Malatya ilinde, M.Ö. 7000 yıllarında iskanın başladığı anlaşılmıştır. Yöre, daha sonra Hitit, Asur, Urartu, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu ve Osmanlı egemenliklerini yaşamıştır.
NE YENİR
Lezzetli bir mutfağa sahip olan Malatya mutfağında etin ve bulgurun önemli bir yeri vardır.Çoğunlukla bulgur ve diğer malzemelerin karışımıyla yapılan 70 tür 'köfte' bulunmaktadır. Bulgur, fasulye yaprağı, kiraz, ayva, üzüm ve dut yaprağı ile yapılan sarmalarda da kullanılır.
Ayrıca kebaplardan, tatlılara kadar birçok yerde kullanılan kayısı ve ürünlerinin, damak lezzetinde önemli bir yeri vardır. Yerel mutfağın gözde yemeklerinden kağıt kebabı ve içli köftenin ise tadına doyum olmaz. Tanımlamanın yetersiz kalacağına inandığımız birbirinden lezzetli ve çeşitli kayısı tatlılarını ise Malatya'yı ziyaretinizde mutlaka tatmalısınız.
NE ALINIR?
Sofra bezi, perde, yazma gibi ahşap kalıplarla ve baskı tekniği ile süslenmiş dokumalar; halılar, canlı ve renkli olan kilimler, cicim; dövme, çekme germe gibi yöntemlerle yapılan bakır mutfak eşyaları; ahşaptan yapılan ve "güm güm" denen yayıklar çıkrıklar, kaşıklar Malatya'dan alınabilecek özgün hediyelik eşyalardır.
Kuru kayısının yanında, kayısının çeşitli türlerinden yapılmış dondurulmuş kayısı, kayısı konservesi, jöle, reçel, marmelat ve kreması, yeşil kayısı turşusu ve pestilinin de yapılacak alışverişlerde alınması tavsiye edilir.
Malatya kent merkezindeki Kapalı Çarşı, Bakırcılar Çarşısı, Kuru Kayısı Pazarı, Atatürk ve İnönü Caddeleri ile Milli Egemenlik Caddesi alışveriş merkezleridir...











02 Temmuz 2009 Perşembe

GEZMESEKTE GİTMESEKTE O ŞEHİR MEMLEKETİMDİR...(selçukluların torunlarının memleketi)

Dur Gardaş! Bir selam ver geç dostuna,
Yabancı degilsin,bizim eldensin,
Endamın gururun bize benziyor.
Yiğidin harman olduğu yerdensin!

SiVaS’lısın gardaş tanıdım seni,
Nerdensin söyle gardaş ilçeni,
Bilirim ben SiVaSım’dan göçeni,
Gardaş, sen SiVaS’ın neresindensin?

Demirim,çeliğim sana emanet,
Yiğitlik var sende etmezsin minnet,
Çalışkan, hatırnas,hem dost hemde mert,
Gardaş, sen DİVRİĞİ’nin neresindensin?

Gökpınar’ın berrak suyundan mısın,
Selçuk’ların asil soyundan mısın,
Yoksa üç beldenin birinden misin,
Gardaş, sen GÜRÜN’ün neresindensin?

Nam’ın duyurmuşsun dünya alemde,
Balıklı çermiğin tıbbın dilinde,
Karabaş gür sesli yayla yolunda,
Gardaş, sen KANGAL’ın neresindensin?

Kösedağ kanat gerer üstüne,
Yiğit gardaş mert davranın dostuna,
Sahip çıkan hemşerine nesline,
Gardaş, sen SUŞEHRİ’nin neresindensin?

Kösedağ yaylasının zirvesinden mi,
Tödürge gölü’nün çevresinden mi,
Kızılırmağımın çehresinden mi,
Gardaş, sen ZARA’nın neresindensin?

Asil soylu güzel huylu hemşerim,
Büyükgöl’den su içmişe benziyor,
SiVaS’ıma gönül verin yürekten,
Gardaş, sen HAFİK’in neresindensin?

Kelkit vadisinin güzel yerinden,
Sessiz durup yükselirsin yerinden,
Kösedağ’ın yiğit bekçilerinden ,
Gardaş, sen KOYULHİSAR’ın neresindensin?

Gönül gözüyle dünyayı gören,
İnsanlığa örnek olan yön veren,
AŞIK VEYSEL’imin doğduğu yerden,
Gardaş, sen ŞARKIŞLA’nın neresindensin?

PİR SULTAN ABDAL’ımın BaNaZ’ından mı,
Acılar dolu Ayvaz’ından mı,
Kabayel’inden mi, Poyraz’ından mı,
Gardaş, sen YILDIZELİ’nin neresindensin?

Gür sesiyle yükseklerden haykıran,
Sarılırsın SiVaS’ına doğrudan,
İşsizlikten göçtün sende yurdundan,
Gardaş, sen İMRANLI’nın neresindensin?

Hoş geldin hemşerim dost kervanına,
Suşehri, Zara’yı aldın yanına,
Göğsüm kabarıyor güzel adına,
Gardaş, AKINCILAR’ın neresindensin?

Yeni girdin ilçe olup araya,
El attık senide kattık halaya,
Sende çıkan Kösedağ’a yaylaya,
Gardaş, sen Gölova’nın neresindensin?

İçtiniz mi gardaş Tecer suyundan,
Karabaş koyunun Kangal soyundan,
Merkezine yakın çevre köyünden,
Gardaş, sen ULAŞ’ın neresindensin?

Ata sporumu yaşatan sensin,
Kıspet giyip perdah atanım sensin,
Can hemşerimizsin sende bizdensin,
Gardaş, sen DOĞANŞAR’ın neresindensin?

Uzun yayla siper olmuş bağrına,
Şiirler yazılmış senin uğruna,
Hoş gelmişsin sende dost kervanına,
Gardaş, sen ALTINYAYLA’nın neresindensin?

Söylenmeyen son ilçesin,
Gönüllerde taht kuran gülsün çiçeksin,
Seni sevenleri candan seversin,
Gardaş, sen GEMEREK’in neresindensin?

YİĞİTler diyarı ASLAN ilinden,
Dostların soyundan AŞIK dilinden,
Badelerle dolu PİR’ler ilinden,
GARDAŞ, sen SiVaS’ın NERESİNDENSİN?

İHSAN AKPINAR







Sivas Bölgesinin M.O. 7000 - 5000'li yıllardan itibaren (Neolitik Dönem) iskan edildiği anlaşılmaktadır. Bölge coğrafi yapısı gereği arkeoloji literatüründe Doğu Kapodokya'diyede adlandırılır.
Anadoluda M.d. 1800 lü yıllarda ilk siyasi birliği kurarak imparatorluğa geçen Hititler'in yerleşim alanları içerisinde bulunan Sivas, Firigyalıların, Lidyalıların, Romalıların ve Bizanslıların egemenliğinde, Diapolls ve Sebastgibi isimler de almıştır.
Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah'ın komutanlarından Emir Danişment 1071 de Sivas'ı fethederek Danişrnent Beyliğini kurmuştur.
Sultan İzzettin Keykavus Sivas'ı 1220 yılında Selçuklu Devletinin başkenti yapmış, 1343 8217 te Eratna Devleti, de Kadıburhanettin Devleti Sivas'ta kurulmuş....
1413 yılında Sivas Osmanhılar'ın egemenliğine girdikten sonra Eyalet-i Rum adı altında Amasya, Çorum, Yozgat, Divriği, Samsun ve Arapkir şehirlerini kapsayan geniş bir bölgenin eyalet merkezi olmuştur.
Milli mücadelenin en önemli tarihlerinden biri olan 4 Eylül da Büyük Atatürk'ün BaşkanIığında Sivas Kongresi Sivasımızda toplanmış ve yeni Türkiye Curnhuriyeti'nin temelleri Sivasta atılmıştir.
Kısa Genel Bilgiler:
Sivas Adı!...
Rivâyete göre Sivas kurulmadan önce ulu ağaçlar altında kaynayan üç pınar varmış. Bu pınar Allahü teâlâya şükür, ana ve babaya minnet ve küçüklere şefkat duygularını ifâde edermiş. Bu üç pınara "Sipas Suyu" denirmiş. Zamanla mukaddes sayılan bu üç pınarın etrâfında küçük bir yerleşim merkezi kurulmuş ve "Sipas" ismi verilmiştir. Diğer bir rivâyete göre ise Sivas ismi eski kavimlerden"Sibasipler"den gelmektedir. Başka bir rivâyete göre "Ogüst şehri" mânâsına gelen "Sebast" kelimesinden gelmektedir. Sivas ilk çağlarda Talavra, Megalapolis, Karana ve Diyapolis isimleriyle anılmıştır.
Sivas ismi için en kuvvetli rivâyet, Selçuklu Oğuz Türklerinin lehçesinde "üç değirmen" mânâsına gelen "Sebast" kelimesinden gelmiş olmasıdır. Sebast ismi zamanla halk dilinde Sivas olarak yerleşmiştir.

















EVET CANLARIM,MEMLEKETTEN UZAKTA YAŞIYANLAR BİLİR MEMLEKET HASRETİNİ UZUN YILLAR OLDU MEMLEKETİMİ GÖRMEYELİ İŞ HAYATI BIRAKIP GİDEMİYORSUN ÖZLEMİMİ NETTEN BULDUĞUM RESİMLERİ , SİVAS TANITIM YAZISI VE SİVAS ŞİİRİ SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM DAHA ÇOK TANITIM YAZILARI VAR EN KISA TANITIMI EKLEDİM SİVASIN EL SANATLARI MEŞHURDUR GÜMÜŞ, SAZ ,BIÇAK VS. ŞÖYLE BİR DEYİŞ VARDIR SİVAS'IN İNSANI SİVAS BIÇAĞINA BENZER KIRILIR AMA EĞİLMEZ..SEVGİLER...ayfersultan




29 Mayıs 2009 Cuma

İSTANBULUN FETHİ,29 MAYIS

İSTANBUL,MUHAKKAK FETHOLUNUCAKTIR.
BUNU GERÇEKLEŞTİRECEK ORDUNUN
KUMANDANI NE MUTLU KUMANDAN
VE ASKERİ NE MUTLU ASKERDİR..
HZ. MUHAMMED(SVS)




Arif Nihat Asya'nın Fetih Marşı


Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır!..

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!..

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan....

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..

******
ALINTI
******
BİZLER,SAYGIYLA,RAHMETLE,
MİNNETLE ANIYORUZ
FATİH SULTAN MEHMET Hz.
VE ONLARCA ASKERLERİNİ....
RABBİM,CÜMLEMİZİ ŞEFATİNİ NASİP ETSİN AMİİİİN...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİTTER SOSLU TAVUK GÖGSÜ DONDURMA TADINDA

SARMISAKLI ET SUYUNDA HAMUR ÇORBASI

MERCİMEKLİ ÇİĞ KÖFTE(MALATYA)